İnsan varoluşsal sancıların içinden geçip varmak istediği yerin neresi olduğunu kendine sormaya başladığı günden, sorunun gerçekliğine inandığı gün arasında yaşadım sanan bir varlık.
Soru sorulmaya yetecek tecrübe ve deney varken daha da dibi görmek gerekliliğini kendine izahsız yaşama sanatına vakıf biri.
“Celladıma gülümserken çektirdiğim fotoğrafın arkasında yazılanlar”
demiş İsmet Özel yaşam içinde kaç kez kendimizi zihin çöplüğümüze idam ettirdik, kaç kez insana bahşedilmiş Rabbani ruhun odalarında gezindik? Kaç kez güldük celladımıza ve sakladık bu anıları en değerli zihin albümünde.
Vaktin ve zamanın getirdiği hırdavat medeniyeti içerisinde bize kendimizi hatırlatan kaç kalbin ruhun varlığına oturup çıkarsız bir şükür ettik. Rabbe gidecek kaç yol çizdik hayal ettik ezberledik özümsedik ve çıktık yola, var mısın ki var oluşsallığına şancı çekmeye niyetlisin dedik aynada görülen aksi sedamıza Tüm bunların gerçekliğinde duyulan bir sualin sordurduğu dur bundan sonrası
“kıymetini bilmiştir umarım”
Kıymet bilmek nedir?
Kendi kıymetini bilmeyen insan neye kıymet biçebilir, öyle bir kum fırtınasının içindeyiz ki gözlerimize yüreğimize Rabbani verilen emanetlerin hemen yanına kendimizi görmememiz için öyle kum parçacıkları doluyor ve öyle özümsüyoruz ki onları
Bu karanlıkta bu fırtınada aynada görülende kim kalpte ki kim ruhta ki kim ve insan kendinde neyle kimlik kazanıyor. Hangisi benim hangisi yabancı
Tüm bunların gerçekliğinde kendimizde taşıdığımız sorgusuz kabul edilen değerler neler, bunca bilinmez içinde kendi kıymetini bilmeyen kendini bilmeyen biri neye hangi ölçüde kıymet vermeye kalkışabilir ki ve sorgulayabilir yâda sorulan bu suale kendinde yanıt bulabilir
"Hararet nârdadır, sacda değildir,
Keramet sendedir, tâcda değildir.
Her ne arar isen, kendinde ara,
Kudüs’te, Mekke’de, Hâc’da değildir. "
Kimin heybesinden arta kalanlarla kendimize bir şekil verdik bir yaşam ezberledik gaye amaç bulduk kimin secdesiyle secde ettik kimin imanıyla iman ettik kim bunlar bizdeki biz olmayan bize benzemeyen bizi bizlikte görmeyen heybe sahipleri?
Kaç kez indik kendi dehlizlerimizin merdivenlerinden kendimizi bulmak adına kimin görevi bu yaşam kimden arta kalan kimin seçeneği
En mukaddes ayda bulunan ve iman ettiği idaasını taşıyan toplumun sokakları neden başkasının kapısına çıkan merdivenlerle dolu. Bırakalım başkalarını nerde ve kime gülümsedik bilmeden bir fotoğraf karesinde ki celladımız oldu bu sözler bir fotoğraf arkasına
Aramanın ilk kuralı kaybolmak sanırım kendinde kaybolmak öğrenilen tüm duygularda kaybolmak seçimsiz gelip hayatın kanunu olan işlerde kaybolmak
İnsan kendinde bastırdığı tüm duygularına kanat takmadan nasıl eder ki iman kime benzeme yarışı bu kimden olur alma yarışı neyi tuttuk neye iftar ettik neye benzedik neydik ne olmalıydık
Efendimizden kaç hal var bizde kaç yaşam kuralı
Rabbin hangi sevgi rahmetini çerçeveleyip astık duvarlarımıza
Korku mu bizimkisi yoksa saf sevgi ile iman mı hangisi?
Nerde aramalıyız kendimizi kimde kiminle neyle nasıl ne biçimde hangi değer cetveline bakarak kimden kaçıp kime koşarak
Zihin çöplüğünün tam ortasında kendine yönelmekte adım sahibi niyeti taşıyan ben ne anlıyorum bu soruları sormaktan ve bende ki bende neler benim ve neler beni benden uzaklaştıran çöplüğün sahiplerinin
"Aşk bir şem‘-i ilâhîdir benim pervânesi
Şevk bir zencîrdir gönlüm anun dîvânesi "
Tüm bunlara deva bir şey var insanda yanmak
İbrahimi yangını kendinde taşıyan kişi olmak varken neden bu kaçış ve benzeyiş
Ateşin bizde yakacak bir şey bulamayacak kadar bu âlemde bir Aşk için yanmaktan neden korkar insan
Şimdi yeniden sorarım
Hangi değer ile kıymet verdik ki sorarız kıymetin anlamını kendimize, yandık mı İbrahimi şekilde bulduk mu özdeki kendimizi
Suali soran narin kalbin karşısında, kendi çöplüğünden yanıt bulamayışın gevezeliği belki de bunlar
"Ateş yakacak bir şey bulamayacak sende: İşte İbrahim olmak bu. "
Özüne dönüp özünde Aşkı bulanlara Aşkla Rabbe kul olanlara selam olsun
Dünya denen cennetin prova sahnesinde insana insanca sorular sorduran kalplerin iz düşümlerine denk gelmek duasıyla
Bu sahnede gereken azim ve Aşkla gökyüzüne Aşkı yazabilmenin duasıyla
Kendini bulup kendi ile Rabbe gidebilenlerden
Aşkı Rabbin katında dünyalıklardan arınarak yaşamayı hak edenlerden olmak duasıyla
Gereksiz tüm görevlerden kurtulup gerçek Aşkla yazmanın ve yaşamanın getirdiği günlere bir ödev bırakarak kıymetini bilmeyi öğrenerek yeniden gevezeliklerde bulunmak duasıyla
Aşkla ….