Anlamı mahzenlerde gizli bir lügat üzerine bir soruyla yazmaya niyetsiz başlamak bu
Sahiden, bu yola kanatlarıyla gelenler var mı?
Arayış serüveninde klinik duruma ulaşmadan kişinin kendi ile sohbetine ket vurmadan sorulması gereken bir sual olduğu inancı taşıyarak sormak arzusu bu
Hayat ve yaşam serüveni içerisinde kimlik belgesinin peşinde koşanlar tarafından tayin edilen, edilmek istenen ve yön gösterilen bu macerada insan nereye kendi kanatlarıyla varır ki?
Şiir ve yazmak tamda buralarda devreye giriyor sanırım üstü kapalı mektupların, şiirlerin, yaşam macerasında kanatlarım olması arzusu duyduğumu itiraf edebilmenin şaşkınlığı
Ölüm ve yaşam tezatlarının, uç duyguların maceranın en köşelerine itilip tozlanmaya bırakıldığı bir zamane yaşam kültürü içerisinde, yeniden nefsi isteklerin kenarlara bırakılıp Rabbe anlatacak güzel günlerin yaşanması emredilen günlerde ramazana oruca şükre kavuşmanın verdiği huzurla yeniden soruyorum
Buraya kanatlarıyla gelen var mı?
Kendi keşfine yolcu olmak arzusu taşıyan, şiiri ve yazılanları yolda bir nefes miktarı iç çekişle dile getirmeye niyetli bir âdemoğlu olma hayali aslında soruya sebep. Sorulanın tek cevap içermemesi keşfe niyetli olunan âlemin tek olmayışına işaret sanki. İnsan yaşam macerası içerisinde geldiği yâda getirildiği noktadan bakınca bazen körleşmişçesine donup kalabiliyor. Ve getirenlerin ilmek ilmek ördükleri ile bakılınca, pencere bulamayınca çatıya çıkıp atıveriyor kendini penceresiz kalışın kanatsızlık olduğunu öğrenmek adına
Vaktin birinde bir söz, bir pencere çizmiştim yine iftardan sahura vakitlerde duvarlar içinde kalmanın verdiği bir iç çekişle
“Aşk orucunun iftar sofrası “ kurulu bahçelerde olmanın hayali bu macerada insana kanatlarının olduğuna ikna için yeterli. Bütün arayış, bütüncül bakış tek ve sonsuz olana Rabbe ulaşacak bir eşiğin önünde yaşama hayali. Kanatsız o eşiğe varmanın yolunu bilen var mı sanmam, yeryüzü lügati “eşik“ lakin maddesel varlığın adımlarıyla ne ulaşılacak ne hayal edilecek bir mevki
Olduğumuz yere kanatlarıyla gelmemiş olmanın bilinci, olmak isteyeceğimiz yere kanatsız varılamayacağının bilinci
Çatıdan düşen, kanatsız olduğunu idrak eden ve maddesel yaşam macerası içinde vardığı varacağı hiçbir yerin sorulan soruya cevap olamayacağı idrakine varmış biri ile iç sohbette kanatları bulup ulaşımı mümkün bir eşiğin olduğunu kendine itiraf eden insanın tezat içeren kelimeleri bunlar
İnsan sıfatını bedenlerde taşıyacak gereksinimlerin, hırdavat medeniyetinden mi Rabbani eşikten mi olduğunu ayırt etmek gerek. Kulluğun acizliğini ve kulluğun mucizesini iyi bilmek gerek.
Yeryüzü bahsi insan, Aşk kapısının bahsi insan nedir bilmek gerek
Ruhuna gökyüzünde gezinmeyi fısıldamayan insan sonsuz âlemde ne ister ne bekler ne umut eder ki, gizlenmiş mahzenlerde bir dille sorulan sorunun elbet cevabı yine mahzenlerin en yaşanası aşkın iftar sofrasında olduğunu bilmek gerekir.
Rabbin insan için verdiği ikilik gerektiren bu serüvende ruh ve bedeni eşit çalıştırmadan sonsuz âlemde neyin beklediğini bilmenin de bir izahı elbet zor.
Ezcümle;
Ruhumun kanatlarının Aşk olduğunu bilmenin
(sahibi Hakikiye Aşk, yeryüzünde vesile olana Aşk) verdiği cesaretle her söylenilen sözün sorulan sorunun yaşamsal döngüdeki çabanın Aşk eşiğine varacak izler olmasına gayretten başka çıkar yol yok
Buraya kanatlarıyla gelenler var mı bilmem lakin;
Rabbe huzuruna Aşka mutmainliğe kanatsız varılmayacağını bilenlerin bildiğini duyanlardanım
Sevgiyle