Sokağın başından gelen nidadan dökülenlerle başlayacaktım sanki bu şiire
Dağda seyrine daldığımı hatırlatan kanatlı olmasaydı yanı başımda
Tanımlar tek kol aralığı hizadaydı zihnimde
Tek ve bütün domino taşları nispetinde
Bir söylesem bin düşerdi sese
Tan yeri ağarmadan koştum sandım
Koştum dediğime aldırma yinede emeklemekden öte değil çabalar gönül dilinde
Gövdesi alınmış bir şahit bulup diz çöktüm önünde
Onun beni çağırttığını bilenlere selam edelim
Devlet dairleri hafta tatilinde
Şahit, sen, sana divane gönlüm ve tan yeri
Sahi birde şehirden gelen sesler vardı cebimde
Olasıları, olmayasıcaları söylemekten ar diledim
Sükunda kavuştum sözün özüne
Şahit ol diyemedim de tütün sardım seyrinde
Geçelim ey kanatlı bu bahsi sırrım sende kalsın
Korkuları cebimizde çürütelim
Olur alalım göğün sahibinden
Hayal dileyip göğsümüze
Şehre Aşkla inelim
İşittiklerimizi kelam edemesekde
Haydi kanat bileyelim göğe
Sevda çekelim gövdesi çalınmış şahitlikle
Dip diri ölelim aleme
Seninle varalım gölgesine
Üşüyelim yangın yerinde